HABERLER

03-01-2019

Ülkemizdeki Et Politikası

Türkiye’de et fiyatları son dönemde uçuşa geçti. Üreticiler de kasaplar da dert yanıyor. Bakanlık, ‘fahiş kâr peşinde koşan unsurlar’ı işaret ediyor. Olan yine tüketiciye oluyor. Peki et fiyatları neden bu kadar pahalı? Ucuz ve kaliteli et bulmak için ne yapmak gerek? Araştırdık. NEDEN PAHALI? 1) “Türkiye’de et pahalı çünkü hammadde yok. Biz bugüne kadar yanlış yapmışız. Süt ırkı hayvanı et için kullanmışız. Oysa süt ırkı hayvan ayrıdır, et ırkı hayvan ayrıdır.” Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Asan, et politikasındaki temel hatanın bu olduğu görüşünde. “Aynı süt ve yemle süt ırkını beslediğinizde günde 600 gram alırken, et ırkı neredeyse iki kilo alır. Bugüne kadar süt ırkından et almaya çalıştığımız için et günden güne tükendi” diyor. 2) Ünlü Şef Can Oba’ya göre de temel sorun, bir devlet tercihinden kaynaklanıyor: “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 1980’de toplam küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı 87 milyonmuş. O zamanlar nüfusumuz 44 milyon. Bugünkü toplam hayvan sayısı 58 milyon. Nüfus ise o zamankinin iki katı. Böyle olmasının sebebi şu: Türkiye bir yol ayrımına gelmişti; ya bir sanayi ya da tarım ülkesi olacaktı. Sanayi ülkesi olmayı seçti. Aslında her ikisi de dengeli bir şekilde yürütülebilirdi. Amerika’da, Avrupa’da bu ikisi birlikte yürür. Oralarda her zaman uygun fiyata et bulunur." KALICI ÇÖZÜM NE? 1) Üreticiler ve kasaplar ithalatın çözüm olmayacağı konusunda hemfikir. Cüneyt Asan, üretim tarzının değişmesi gerektiğini düşünüyor: “Kombine ırk denen hayvanlar var; hem çok süt hem çok et verir. Avusturya menşelidir. Dünyanın en sağlıklı etidir. Onları üretmeye başlarsak üç yıl sonra yurtdışına et satacak hale geliriz." 2) Can Oba, sübvansiyon ve vergilendirme öneriyor: “Türkiye, dünyanın en pahalı etlerini tüketiyor. Yapın bir et vergisi; benzin beş lira mı, yedi lira verelim ama bu ülkenin çocukları et yesin. Çocuklar, yaşlılar, hastalar et yemek zorunda. Bu kadar net. Et yiyebilmek için Kurban Bayramı’nı bekleyenler var.”

KUZU VE DANA ETİ ARASINDAKİ 8 FARK

21-10-2018

KUZU VE DANA ETİ ARASINDAKİ 8 FARK

100 gram koyun ve dana etinde ne kadar enerji değeri var? Kolesterol miktarları, yağ, demir ve protein oranları nedir? Kişilerin kas ve sinir sisteminde önemli rollere sahip mineraller olarak karşımıza çıkan kalsiyum, sodyum ve potasyum miktarları nasıl değişiyor? Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, koyun ve dana eti arasındaki 8 farkı anlattı. ENERJİ DEĞERLERİ ÇOK FARKLI Koyun ve dana eti sahip olduğu enerji değeri; hayvanın beslenme koşulları, yaşı veya yaşadığı ortama göre değişiklik gösterebiliyor. Az yağlı bir türü ele aldığımızda koyun eti dana etine göre daha yüksek enerji değerine sahip. Koyun eti içeriğindeki yağ kapasitesinden dolayı enerji değerini yükseltiyor ve 100 gram dana eti ortalama 150 kalori içerirken aynı gramajda koyun eti 250 kalori içeriyor. Ancak bu koyun eti tüketilmemesi gerektiği anlamına da gelmiyor. Obezite, fazla kilo, kalp damar rahatsızlığı, yüksek kolesterol gibi sağlık problemleri olanların koyun etine göre dana etini daha sık tercih etmeleri önerilebilir. KOLESTEROL MİKTARLARI ŞAŞIRTICI Ortalama 100 gr dana ve koyun eti karşılaştırıldığında dana eti 90 mg kolesterol içerirken koyun eti 70 mg kolesterol içeriyor. Yüksek kolesterol düzeylerine sahip bireylerin koyun, dana eti, tavuk ve balığı dönüşümlü kullanmalarında ve et tüketim miktarında ortalama 100-120 gramı geçmemelerinde fayda var. YAĞ ORANLARI İNCELENDİĞİNDE Az yağlı bir koyun etinde dana etine göre daha fazla doymuş ve doymamış yağ bulunuyor. Omega 6 gibi faydalı doymamış yağ içeriğiyle birlikte faydası dana etinden daha ön plana çıkarken, doymuş yağ içeriğindeki yükseklik nedeniyle de dikkatli tüketilmesi gerekiyor. Dana etiyle dönüşümlü haftada 1-2 kez 100 gram civarında tüketilebilir. Ortalama 100 gram dana etinde 3.8 gram yağ bulunurken koyun eti 17 gram yağ içeriyor. EN YÜKSEK PROTEİN DANA ETİNDE Koyun ve dana etinin 100 gramında bulunan protein oranlarına bakıldığında en yüksek değerin dana etinde olduğu karşımıza çıkıyor. Zira dana etinde 28 gram protein varken koyun etindeki protein 17 gram. Dana eti özellikle büyüme gelişme çağında olan, gebelik dönemine girmiş, menopoz döneminde bulunan ve spor yapan bireyler için önerilebilir. DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE DİKKAT! Et türlerinde yağ oranları yükseldikçe içeriğindeki kuru madde ağırlığı denilen mineral oranları düşüyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu "Özellikle kadınlarda sık rastlanan demir eksikliği anemisinde ete rengini veren demir bazlı bileşenden yaralanma oranı yükseltilmelidir. Dana eti koyun etine göre içeriğinde daha fazla demir barındırmakta yeşilliklerden oluşan limon ilaveli bir salata ile birlikte yararlılığı artırılabilmektedir" diyor. 100 gram dana etinde 3 mg demir varken koyun etinde ise 1.54 mg demir bulunuyor. B VİTAMİNİ DANADA DAHA FAZLA B kompleks vitaminleri protein, yağ ve karbonhidrat gibi besin öğelerinin vücutta kullanılmasını sağlıyor. Ayrıca sinir ve sindirim sisteminden sağlıklı cilt, saç ve göze; yüksek kolesterolün düşürülmesinden karaciğere dek birçok görev üstleniyor. Isıya ve ışığa en dayanıklı vitamin olup hayvansal kaynaklarda bulunuyor. Dana etinde, koyun etine göre daha fazla miktarda bulunuyor. RENK FARKLARI VAR Koyun eti dana etinden daha baskın bir kırmızı renge sahip oluyor. Bunun nedeni ete rengini veren miyoglobulin bileşeni. Miyoglobulinin miktarı, hayvanın yaşına, cinsine, türüne, hayvanın fiziksel aktivite düzeyine bağlı oluşuyor. Fakat uygun koşullarda bekletilmeyen ve parçalama işlemi sırasında serin bir yerde muhafaza edilmeyen hayvanda da bu bileşendeki kimyasal değişimler sonucu renkte koyulaşma meydana gelebiliyor. Parlak ve taze görünümünden ayrılarak kahverengiye dönen bir renk hayvanın yaşlı olduğunun veya uygun koşullarda kesilip muhafaza edilmediğinin bir göstergesi de olabiliyor. DANA ETİNİN İÇERİĞİ DAHA ZENGİN Dana eti, koyun etine göre daha fazla sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor içeriyor. Örneğin 100 gram dana etinde sırasıyla 8 mg kalsiyum, 80 mg sodyum ve 500 mg potasyum bulunurken; 100 gram koyun etinde 7 mg kalsiyum, 70 mg sodyum, 290 mg potasyum var. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu "Kalsiyum, fosfor, sodyum ve potasyum özellikle kas ve sinir sisteminde önemli rollere sahip minerallerdir. 100 gramdaki miktarları karşılaştırıldığında dana etinin koyun etine göre daha ön plana çıktığı söylenebilir" diyor.

BEYAZ ETİ DOĞRU PİŞİRMENİN ÖNEMİ!

24-01-2018

BEYAZ ETİ DOĞRU PİŞİRMENİN ÖNEMİ!

1 Tavuk ve hindi etinin yeterli ve dengeli beslenmede önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken İstinye Üniversitesi Sağlık bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, "Tavuk ve hindi eti zengin esansiyel aminoasit içeriği sayesinde yüksek protein kalitesine sahip olup; B12 vitamini, magnezyum, fosfor gibi minerallerden zengindir. Renginden de anlaşılacağı üzere hindi eti tavuk etine kıyasla daha yüksek demir içeriğine sahiptir" diye konuştu. 2 Tavuk etinin antioksidan özelliğinin bağışıklık sistemini desteklediğini ve kansere karşı koruyucu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Tavuk eti triptofan amino asitini içerdiği için tüketilince vücutta serotonin düzeylerini yükseltiyor ve uyku kalitesi artıyor. Etin içinde bulunan selenyum minerali hücre hasarının önlenmesine yardımcı olarak hücre zarının dayanıklılığını yükseltiyor" ifadelerini kullandı. 3 Tavuk etinin hayvansal protein kaynağı olarak vazgeçilemeyeceğini belirten Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Tavuk etinde derisiz tüketilmek koşuluyla düşük doymuş yağ var. Ayrıca vitamin ve minerallerden zengin olmasının yanı sıra sindirimi kolay, lezzetli, düşük kalorili ve ekonomiktir. Ülkemizde tüketilen etin yüzde 63'ünün tavuk eti olması kanatlı ürünlerinin hayvansal protein kaynağı olarak vazgeçilmezliğini göstermektedir" dedi. 4 Mutfakta yemeklere katılan yağın tasarrufuna dikkat çeken Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Tavuk eti ve mevsim sebzelerinin beraber kullanımı ile hazırlanacak olan etli sebze yemeklerine, beyaz etlerin yapısında doğal olarak yağ bulunması nedeniyle, ilave yağ eklenmesi gerekmemektedir. Bu durum mutfaklarımızda yağ tasarrufunu sağlamaya destek olur. Tavuk etini tencere yemeği olarak pişirirken içine taze kabak, patates, havuç katıldığında ve bir dilim ekmek ile yoğurtla tüketildiğinde ana öğün olarak her türlü besini almış oluruz.Günümüzde çalışan ve mutfakta fazla zaman geçiremeyen kadınlarımız için çok pratik bir öneridir" dedi. 5 Yetersiz ve dengesiz beslenmenin, vücut direncini azaltarak hastalıklara yakalanma riskini arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Tavuk, A vitamini, folik asit ve diğer B grubu vitaminlerinin iyi bir kaynağı olması nedeniyle bağışıklık sisteminin çalışmasını destekler ve kişileri sadece kış aylarında değil yaşamları boyunca hastalıklardan korur" diye konuştu. 6 Tavuk etinin haşlandığı suya yağ katılmaması uyarısında bulunan Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Yağlar; vücutta birçok fonksiyona sahiptir. yağların gereksinimden fazla tüketimi; vücutta yağ dokusunun artmasına ve insülin direncinin gelişmesine neden olabilir. Yüksek yağ tüketimi özellikle meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kolon-rektum kanserlerinin oluşum riskini arttırmaktadır. Uygun koşullarda pişirilen derisiz beyaz et ürünlerinin sebzelerle tüketimi bu riski en aza indirmeye yardımcı olur. Önerilen tüketim şekli bu et ürünlerinin haşlanarak tüketilmesi ve haşlama sularına herhangi bir yağ eklenmeyerek besleyici çorbaların yapılması şeklindedir" ifadelerini kullandı.